İş gücünüzü arttırmak için uygulayacağınız 6 egzersiz
Bundan 13 yıl önce içerik pazarlama adına hiç bir çalışma yokken, günümüzde içerik pazarlama her şirketin olmazsa olmazı olarak karşımıza çıkıyor.
Yarın pazarlama açısından neyin etki oluşturacağını bilmek kimileri için imkansızken, kimileri için oldukça hesaplanabilir ve ön görülür bir durum olarak kabul ediliyor. Gelecekte vaad edecek iş alanlarını öngörebilmek veya dönemsel çalışmaları başarı içinde yönetebilmek ise iş adaptasyonu ile sağlanıyor.
Ancak; Zaman hızla ilerlerken, çalışma adaptasyonunu tam olarak sağlayamadığınız vakitlerde, tercih edilmeme riski de artıyor; çünkü artık müşterileriniz de gelişmeleri takip ediyor ve yeri geldiğinde, sizi sert geri dönüşlerle eleştiriyorlar. Bu sebeple işinizi yaparken, bulunduğunuz döneme adepte olmalı ve gelecek sistemlere öncesinden dahil olmanın yollarını aramalısınız; çünkü ne kadar erken kalkarsanız, o kadar çok yol alırsınız.
Kısaca, günümüzde iş yaptığınız sektör ne olursa olsun, müşteriniz tarafından eleştirilme, karşı çıkılma ya da işin iptal edilmesinin talebi gibi durumlarla karşı karşıya gelebilmeniz çok olağan. İşinizde benzeri durumları azaltmanız, bu durumlarla karşılaşsanız dahi; kısa sürede alternatif çözümler oluşturabilmeniz ve daha fazlası için iş gücünüzü arttırmanızı sağlayacak 6 egzersizi sizlerle paylaşıyoruz.
1) Her gün 1 adet farklı iş alanlarında olan düşünce liderlerinin bir blog yazısını okuyun
Günümüzde hemen hemen her veriye çevrimiçi ulaşabilmek mümkün. Eğer herhangi bir konu ile ilgili yeni becerilere sahip olmak istiyorsanız, başlamak için en hızlı yol, sektör liderlerinin içeriklerine ulaşıp, yazılarını okumak olacaktır. Eğer bu durumu alışkanlık haline getirirseniz, uzun vadede uzmanlaşabileceğiniz alanları dahi oluşturabilirsiniz.
Sonuçta, kendinizi farklı alanlarda ne kadar çok geliştirirseniz, çalıştığınız alana farklı bir açıdan bakma imkanı yaratırsınız. Bu sayede belki daha öncesine kadar hiç görmediğiniz ve dibinizde olan gerçekleri görüp, yeni çağın etkileşim mekanizmasının oluşum öncüsü olabilirsiniz.
2) Sahip olduğunuz disiplinlerin dışında kitaplar okuyun
Elon Musk’un dünyadaki en adaptif yöneticilerden biri olmasının en büyük sebebi de fanatik bir okuyucu olmasıdır. Gençlik yıllarında Musk, bilim kurgu, felsefe, din, programlama, fen, mühendislik ve girişimcilik gibi çeşitli disiplinlerde günde iki kitap okuyordu. Yaşı ilerlediğinde ise okuma türleri, fizik, ürün tasarımı, iş dünyası, teknoloji ve enerji alanlarında oldu.
Farklı alanlarda sahip olduğu bilgileri birbiri ile entegre ederek, 5 farklı sektörde devam eden iş hayatında başarılı olmasını sağlıyor. Musk’ın Sahip olduğu bilgi ve araştırmalar, en iyi adaptasyon mekanizmasını oluşmasına yardımcı oluyor.
İş alanınız için en iyi adaptasyonu sağlamak için günde iki kitap bitirmenize gerek yok; ancak yeni şeyler okuyor ve öğreniyor olmanız vizyonunuzu genişletir. Bu sayede olaylara bakış açınızı derinleştirirsiniz. İş hayatınıza daha fazla bakış açısı getirmek için bir an önce kendinize bir okuma programı yapmalısınız. Mesela, haftada bir kitap okumak için günde okumaya 45 dakika ayırmanız yeterli olacaktır.
Okumak, yeni kavramları ve fikirleri kavramanın en iyi yollarından biridir. Yeni kavramlar ve yeni fikirler, doğru noktalara ulaşmanızı sağlayarak sizi başarıya ulaştıracaktır.
3) Takım arkadaşlarınızla zaman geçirin
Kendinizi yeni bir disipline sokmanın en iyi yollarından biri de iş arkadaşlarınızla zaman geçirmenizdir. Çalıştıkları iş kollarında hangi becerileri kullandıklarını ve iş üretimi için nasıl bir yol izlediklerini görmek, kendi tarafınızda bu çalışma alanı için nasıl bir planlama yapmanız gerektiğini analiz etmenizi sağlar. Ayrıca yönetici olarak yapılan çalışmanın sürecini biliyor olmanız, daha verimli planlamalar oluşturmanızı sağlayacaktır.
Takımınızı ve ekibinizi daha iyi algılayıp, sosyal iş hayatınızı geliştirip etkili iletişim kurabilmeniz için haftada birkaç saatinizi ya da daha fazlasını iş arkadaşlarınızla geçirin. İlgi duyduğunuz veya merak ettiğiniz alanlarda aktif olmanız konu ile ilgili pratik yapmanıza ve zamanla becerilerinizi geliştirmenize imkan sağlar.
4) Sınıflara katılın
Öğrenmenin yaşı asla yoktur. Hangi konumda ya da yaşta olursanız olun ilgi duyduğunuz alanlarda eğitim almaktan asla kaçınmayın.
Bilgiye yalnız ulaşmak ile bilgiyi paylaşmak arasında fark vardır. Sınıflar bilginin paylaşıldığı sosyal platformlardır. Sınıflarda içerik üzerine tartışabilir, yeni yorumlar getirebilir ve içeriği geliştirme önerileri sunabilirsiniz. Öğrenilen bilgilin kalıcılığını ve etkisini sınıflar da daha iyi hissedersiniz.
Sonuç olarak sınıflarda aldığınız dersleri, gerçek hayatta uygulayarak, iş hayatınızdaki etkisini gözlemleyebilirsiniz. Unutmayın! Bir şeyi uygulamak, her zaman nasıl yapılacağını düşünmekten çok daha iyi bir öğretmendir. Sınıflara katılıyor olmamızın asıl amacı da zaten buna bağlıdır.
5) Meditasyon yapın
Yoğun günlerde kendinizle bile baş başa kalamadan uyuduğunuzu biliyoruz. İş hayatının temposu ve teknolojik cihazlara bağlılık sizi bir şekilde kendinizden uzaklaştırabiliyor. Meditasyon yapmak, kendinizi tanımlamanız için iyi bir fırsattır.
Bir çok farklı meditasyon tekniği olsa da, bunlar içinde en klasik olanını yapmanız dahi zihninizi boşaltmanızı ve kendinizle tekrar tanışabilmeniz için imkan sağlayacaktır.
-Gözlerinizi kapatın, derin bir nefes alın ve rahatlayın.
Belki bu sayede ilgi alanlarınızı tekrar tanımlayacak ve yeni isteklerinizin yönlerini belirleyeceksiniz. Meditasyon ile kendinize güçlü bir inanış sağlayak yeni bir bakış açısı oluşturabilirsiniz. Meditasyon, aynı zamanda yeni beceriler öğrenmek için kendinizi hazırlamanızı da sağlar.
Sürekli olarak meditasyon yaparak, sahip olduğunuz negatif yükü üzerinizden atabilir, yeni deneyimlere başlamanın oluşturduğu korkuyu üzerinizden atabilir ve özgüveninizi arttırabilirsiniz.
Meditasyon yapmak kendinizle karşılaşmanızı sağladığı için sorunları daha iyi analiz etmenizi ve çözümlerinize daha iyi cevaplar bulmanızı sağlar. Mental anlamda iyileşme sağlarken, fiziksel anlamda iyileşmenin dahi etkisini arttırabilir.
Dr. Frederic Saldmann’ın da dediği gibi ‘’En iyi ilaç sensin’’.
6) İmkanınız oldukça seyahat edin
Seyahat etmenin tek kazancı sadece eğlence ve heyecan değildir. Seyahat ettikçe dünyaya ve genel algıya daha iyi adapte olursunuz; çünkü yeni yerlere gittikçe yeni insanlarla tanışırsınız. Yeni insanlar, yeni kültür ve yeni algı anlamına gelir. Yeni kültürlerle gelen yeni deneyimler ise sizin daha açık düşünceli bir insan haline gelmenizi sağlar.
Biyolojik açıdan seyahat etmek ise beyninizin değişime verdiği tepkiyi arttırır. Seyahat ettiğinizde, yeni ve karmaşık bir yerde gezinmenin oluşturduğu etki, beyninizdeki dentritleri harekete geçirir. Harekete geçen dentritler sayesinde beyniniz, kapasitesini genişletir, yeni ve zorluk oluşturacak durumlara karşı dikkat bütünlüğünüzün oluşmasını sağlar.
Özetle, seyahat, yeni beceriler öğrenme arzunuzu ve yeteneğinizi güçlendirir.
Kaynak: https://blog.hubspot.com/marketing/how-to-be-more-adaptable